made by tuna corporation
 

TIBBİ TERMİNOLOJİ 1

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

                                                                                                                                                                                                                        tunalı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEK OKULU

 

 

 

 

TIBBİ TERMİNOLOJİ

DERS NOTLARI

I

 

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. Ferdi TANIR

Ç.Ü. Tıp Fakültesi

Halk Sağlığı Anabilim Dalı

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. Ertan KARA

Ç.Ü. Tıp Fakültesi

Halk Sağlığı Anabilim Dalı

 

 

Öğrenci

Ahmet Hilmi GÜRBÜZ

By tuna Copyright© 2007

deniz® 2007

 

 

2004/2007-ADANA

 

 

 

 

 

I. BÖLÜM: TIBBİ TERMİNOLOJİYE GİRİŞ

 

A. TANIM VE TARİHÇE

 

         Terminoloji; her zaman ve her yerde özel bir bilginin, yaratılması, iletilmesi, kaydedilmesi, işlenmesi, saklanması, değiştirilmesi veya tekrar kullanımı ile oluşturulan özel kelimeler bilimidir. Belirli bir alanda çalışan insanların kendi konularında yaptıkları işlemler, yazışmalar, bilgilendirmeler, kayıtlarlarda kullandıkları sözcüklerin incelendiği  bilim alanıdır. Terminolojide son 60 yılda düşünce, bilgi ve iletişim ünitelerinin yapılandırılması teorileri geliştirilmiştir.

         Bilim, sanat, meslek ve iş kolu gibi alanlarda belirli bir anlama ve kavrama sahip sözcüklere “Terim” (Lat.: Terminus, Fr.:Termes, Ar.: Istılah) denir. Terimler ulusal ve/veya uluslar arası düzeyde bilim, sanat ya da işkolu çalışanlarınca kullanılırlar. Terimlerin kullanıldığı alandaki kişiler, terimlerin neyi açıkladığını bilirler. Genellikle ilgili alanın bilimsel toplantılarında terimler belirlenir ve kullanılmaya başlarlar. Bu alanlardaki gelişmelerle yeni terimler oluşur. Sözcüklerin birden çok anlamı olmasına karşı, terimleşen sözcükler artık tek anlamlıdır. Kişiden kişiye değişmez. Terimin açıkladığı kavramın sınırları çizilmiştir.

         Tıp alanındaki bilimlerin de tıp terimleri denilen özgün terimleri vardır. Bilim dallarına ait kongre gibi bilimsel toplantılarda bu terimler belirlenmektedir. Tıp bilimleri içinde terimlerini ilk belirleyen bilim dalı anatomi olduğu için, tıp terimleri daha çok anatomi bilim dalında öğrenilir. Anatomi terimleri “Nomina Anatomica”ilk kez Basel’de 1895’de belirlenmiştir. Histoloji ve Embriyoloji bilim dalı terimleri 1970’deki anatomi kongresinde belirlenmiştir.

         Tıp terimleri Latince veya Grekçe kökenlidir ve farklı dillerde söyleyiş farkından doğan değişiklikler gösterebilirler. Ülkemizde de tıp terimleri Türkçe söyleyiş şekliyle veya Latince-Grekçe yazılış şekilleri ile kullanılırlar. Anatomide yazılış şekilleri ile söyleme, diğer dallarda ise genellikle söyleniş şekilleri ile yazılma söz konusudur. Ülkemizde bilimsel terminolojinin Türkçe okunuş ve yazılışında tam anlamı ile birliktelik henüz yoktur. Tıp terimlerinde bu oran daha da açık olarak görülmektedir. Bir çok tıp teriminin söyleyiş ve yazılışı, belirli bir kural olmaksızın, yoruma bağlı olarak ya da değişik yabancı dil fonetik yapısına uydurularak, orijinali gibi Türkçe yayınlarda kullanılmaktadır. Terimlerin anlamlarını açıklayan meslek sözcüklerinin profesyonel komisyonlarca bilimsel olarak meslek sözlükleri şeklinde hazırlanması gereklidir. Günümüze kadar farklı dillerin etkisinde kalan tıp eğitimimizde yerleşmiş, geleneksel bir tıp terminolojisi yoktur. Önceleri Arapça, Farsça, Fransızca ve Almanca dillerinin etkisinde kalan hekimlik diline, günümüzde büyük ölçüde Latince, Grekçe kökenli İngilizce sözcükler egemen olmuştur. 1928’de gerçekleşen Yazı Devrimi ile Latin alfabesine geçildikten sonra, üniversitelerde uluslar arası terimlerin kullanılması kararlaştırılmıştır. İngilizce okunuş Türkçe fonetiğine uygun olmadığından, tıp terimleri Türkçe yazılıp söylenmektedir. Bir çok ülkede olduğu gibi tıp terimleri orijinal yazılışı yanında, o ülkenin kendi dili ile yazılıp okunmaktadır. Bu kitapta da bu kural uygulanmaya çalışılmıştır.

         Tıp terimlerinin orijinalini kullanmanın uluslar arası önemi vardır. Örneğin Karaciğer İngilizce’de Liver, Fransızca’da Le foie, Almanca der zeher olmasına karşın uluslar arası terminolojide “Hepar” olarak belirtildiğinde bütün tıp bilimcileri anlarlar. Medikal terimler, tıp dışında diş hekimliği, veterinerlik, hemşirelik, ebelik, biyoloji ve genetik bilim dallarında kullanılır.

         Uluslar arası tıp terimleri Latince (L) ya da Grekçe (G) olarak kullanılır. Bu dillerden köken alan terimler farklı dillerde, kullanılan dildeki söyleyiş biçime göre değişiklik gösterir. Bu değişikliklerde ses ve harf düşmeleri ile eklenmeler görülmektedir. Bu tip değişikliklere “Transkripsiyon” denir. Ülkemizde bazı bilim insanları bu terimlerin Türkçe söyleyiş biçimlerini, bazıları da Latince veya Grekçe yazılış şekillerini kullanmaktadır.

         Bu nedenle Türkiye’de henüz tıp terimlerinin ortak bir söyleyiş ve yazılış şekli yoktur. Birçok ülkede ise ülkenin kendi dilindeki söyleyiş ve yazılış şekli belirlenmiştir. Terimlerin tek okunuşlu ve standart hale gelmesi, bu terimlerin köklerinin ve kök anlamlarının daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu şekilde yabancı sözcük kullanma eğiliminin kalkmasına da yardımcı olacaktır.

         Latince 2000 yıl öncesinden beri kullanılan bilim dilidir. İtalyanca’nın kökenidir. Bugün çok kullanılmamasına karşın, önceki kullanıldığı zamanlarda yaşayanların algılayışlarını ve düşünüşlerini seslendirir. Günümüz de kullanılan diller Latinceye göre daha zengindir.

Latince ana sözcüklerinden gelişen dillerin başlıcaları; İngilizce (İ), Fransızca (F), Almanca (A), İspanyolca (Sp), ve Portekiz (P) dilleridir. Türkçede de çok sayıda Latince kökenli sözcükler vardır ve çoğu Fransızca’dan geçmiştir.

         Grekçe, günümüzdeki Yunanistan’da kullanılan Yunanca dilinin en eski dilidir. Bu nedenle bu dile Yunanca’da denmektedir. Günümüzde kullanılan Yunanca, Grekçenin gelişmiş ve değişmiş şeklidir.

 

B)      SÖYLEYİŞ (Telaffuz)

 

         Tıp terimlerinin Türkçe söyleyişlerinde ki kurallara uyulduğunda, terimler doğru okunur ve yazılır. Bazı bilimciler eğitim gördükleri veya etkilendikleri batı dillerinin etkisi ile terimleri farklı okumaktadırlar. Böylece aynı terimi farklı okuyan kişiler ortaya çıkmaktadır. Doğru olan ise herkesin aynı terimi aynı şekilde okuması ve yazmasıdır. Bu yazma ve söyleme birlikteliği için sözlük ve söyleyiş rehberlerine gereksinim vardır. Ülkemizde tıp öğretiminin 30 yıl kadar Fransızca yapılması ve ilk tıp kitaplarının Fransızca’dan çevrilmesi nedeniyle Türkiye’de Tıp terimlerinin söyleyişi ve yazılışında Fransızca’nın ağırlığı büyüktür. 1950 yıllarından sonra ise İngilizce yazılmış tıp kitaplarından çevirilerin artması  ve İngilizce tıp öğretimi yapan fakültelerin çoğalması nedenleriyle, tıp terimlerinin söyleyişlerinde ağırlık oranı İngilizce’ye kaymıştır.

         Türkçe söyleyişteki en büyük zorluk, Latince, Grekçe veya diğer dillerdeki sözcüklerin bazı seslerinin, Türk alfabesinde bulunmaması nedeniyle Türkçe’de kullanılmamasıdır. Böyle durumda en yakın sesler (harfler) kullanılmaktadır. Terimlerin yazımında tek yazım şekli konusunda birliktelik sağlanır ise söyleyiş birliği de kolaylaşacaktır. Bunu sağlayacak olanda tıbbi terminoloji bilimi ve yazım kılavuzlarının standardize edilmesidir.

 

Söyleyiş Kuralları

        

Türkçe’de yabancı sözcükler veya terimlerin söylenişinde terim ve sözcüğün başında veya sonunda iki ünsüz harf varsa, ünsüzler arasına ünlü harf yazılmaz. Örnek: Gram, Tren, Program , Film, Lüks, Teyp.

İki ünlü harf (a,u gibi ) yan yana olursa Türkçe’de aynen okunur.

Örnek: Puan, Şampuan.

Ancak alışkanlıklar ve gelenekler nedeniyle bazı sözcük ve terimlerde araya (v) harfi konur.

Örnek: Tu(v)alet, Konser(v)atuvar, Kru(v)azör, Laboratu(v)ar.

Terimlerde son harf (g) ise, Türkçe kelime sonlarında “g” harfi bulunmamasına karşın bu harf korunur.

Örnek: Histolog, Gastroenerolog, Patolog, Biyolog, Katalog.

 

Tıbbi Terminolojide, Grekçe sözcükler Grek alfabesi yerine Latin alfabesi ile yazılır. Latin alfabesi ve Latince yazılan Grek ve Latin kökenli kelimeler, ülkemizde Türkçe okunmaktadır. Bu transkriprasyonda bazı ses yitimleri olmakta ve sözcüklerin okunuşunda ses değişmeleri ortaya çıkabilmektedir. Büyük harf (I) ve(J)’de nokta konmaz. Cümle içinde terimler küçük harfle yazılırlar.

 

Latince kelime (terim)lerin okunuş kuralları şöyle sıralanabilir:

 

1-

a)       c” harfi “a, o, u” sesli harfleri ve sessiz harflerden önce gelirse “k” okunur

Örnek: scapula (skapula): Kürek kemiği

          Calceneus (kalkeneus) : Topuk kemiği

          Cubitus (kubitus): Küp şeklinde

          Common (kommon):Genel, ortak

 Cavitas (kavitas): Oyuk, boşluk

          Costa (kosta): Kaburga

          Cor (kor):Yürek

          Cutis (kutis): Deri.

          Clavicula (klavikula): Köprücük kemiği

          Bucca (bukka): Yanak

          Sclera (sklera): Göz akı.

 

b)      c” harfi “e, i, ae, oe, y” harflerinden önce geldiğinde “s” okunur

Örnek: cerebrum (serebrum): Beyin

          Cellula (sellula): Hücre (göze)

          Occipitale (oksitipal): Art kafa (arka kafa) kemiği

          Cilium (silyum):Kıl

          Caecum (sekum): Kör bağırsak

          Caesarian (sezaryan): Karın ve döl yatağının açılarak çocuğun alınması

          Coeliacus (sölyakus): Karın boşluğu ile ilgili

          Cytologia (sitoloji): Hücre bilimi

          Cyclo (siklo): Döngüsel, periodsal

 

2-      j” harfi ünlü bir harfin önüne gelirse “y” okunur

Örnek: jejunum (yeyunum): Boş bağırsak

          Jugum (yugum): Oluk şeklinde birleştirici yapı, iki oluşum arası kabartı

 Majör (mayör): Büyük

 

3-      q” harfi “ku” okunur

Örnek: quadriceps (kuadriseps): Dört başlı

          Quadricameratus (kuadrikameratus): Dört odalı

          Quadratus (kuadratus): Dikdörtgen, dörtgen

 

4-      i” harfi “i” okunur. Ancak “a, e, o” gibi harflerden önce gelirse “y” okunur

Örnek: regio facialis (rejyo fasiyalis): Yüz bölgesi

          Portio (porsiyo): Giriş

          Adventitia (adventisya): Atardamar tabakası

 Arteriola (arteriol): Küçük atardamar

          Vesica urinaria (vesika urinerya): İdrar kesesi

          Os parietale (os pariyetal): Yan kafa kemiği (duvar kemik)

 

5-      y” harfi “i” okunur

Örnek: os zygomaticum (os zigomatikum): Elmacık kemiği

          Thymus (timus): Göğüs boşluğunda bulunan bez

          Hypodermis (hipodermis): Deri altı

          Systema (sistem): Sistem, dizge

 

 

6-      x” harfi “ks” okunur.

Örnek: thorax (toraks): Göğüs, göğüs kafesi.

          Larynx (larinks): Gırtlak

          Pharynx (farinks): Yutak

          Os maxilla (os maksilla): Üst çene kemiği

 

 

7-      th” harfleri “t” okunur

Örnek: thorax (toraks): Göğüs, göğüs kafesi

           Urethra (uretra): İdrar yolu

           Thrombocyte (trombosit): Kan pıhtılaşması hücresi, kan pulcuğu

 

8-      rh” harfleri “r” okunur

Örnek: rhin (rin): Burun

           Rhythmic (ritmik): Düzenli, ritmik

 

9-      ph” harfleri “f” okunur

Örnek: os sphenoidale (os sfenoid): Taban /temel kemik

          Oesophgus (ösofagus): Yemek borusu

          Phalanx (falanks): Parmak kemiği

          Phlebos (flebos): Toplardamar

          Pharynx (farinks): Yutak

          Nephros (nefros): Böbrek

 

10-     ch” harfleri “k” okunur

Örnek: brachium (brakyum): Kol

          Bronchus (bronkus): Bronş

          Parenchyma (parankim): Salgı bezlerinin işlevsel bölümü

 

11-     ps” harfleri “ps” okunur

Örnek: pseudopregnanti (psödopregnansi): Yalancı gebelik

          Musculus psoas (muskulus psoas): Bel kası

          Psychology (psikoloji): Ruh bilimi

 

12-     sch” harfleri “ş” veya “k”okunur

Örnek: schema (şama): Biçim, şekil


 
moderatör by tuna corporation
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol